26 Aralık 2016 Pazartesi

Eşekli Kütüphane




Eşekli kütüphane hikayesi kültür ve sanat adına yapılan en güzel girişimcilik hikayelerinden biridir diyebiliriz. Hikayenin kahramanı Mustafa Güzelgöz çalışmak için gittiği İstanbul’dan 2. Dünya savaşından sonra ayrılarak ailesinin ısrarı üzerine memleketi Ürgüp’e geri dönmüştür.O sıralarda Ürgüp’de ki çok eski kütüphanelerden biri olan Tahsin Ağa Kütüphanesi memuresi emeliliğe ayrılmıştır onun yerine Güzelgöz atanır. Önce kütüphanecilik üzerine yazılmış kitaplar toplayarak modern bir kütüphane oluşturmak ister. Ve Güzelgöz’ün  kitaplar üzerine yapacağı girimcilik çabası da başlamış olur.

Önce çeşitli yerlerden kitaplar toplamaya başlamıştır Mustafa Güzelgöz. Fakat bunun yeterli olduğunu düşünmemektedir. Çünkü halkın bir doktora, öğretmene gösterdiği ilgiyi bir kütüphane memuruna göstermediğini fark eder. Halka nasıl ulaşabileceğini kitaplarla halkı nasıl tanıştırabileceğini düşünmeye başlar. Halk kütüphaneye gelmiyorsa kütüphaneyi onlara götürmeyi düşünür. O dönemde ki ‘Aman başımıza bir şey gelmesin’ diyen devlet amirlerini  güç bela ikna eder ve bir eşek alır. Bir de sandık yaptırır eşeğine içine de yaklaşık 100, 120 kitap koyar. Sandığının üstüne ‘ Kitap İare Sandığı’ yazdırır ve köyleri dolaşmaya başlar. Amacı genç, yaşlı, çocuk demeden herkese  kitap okuma alışkanlığını kazandırmaktır. 15 gün süre vererek gittiği yerde bırakır kitapları gün gelince döner okunan kitapları toplar, böylece köy köy gezerek toplam 36 köye ulaşmıştır. Beklediği olmuş ve halk tarafından ilgi görmeye başlamıştır. Daha fazla kitap taşıyabilmek için 4 eşek  ve 2 katır daha alır, kitaplarını taşımaya devam eder. Artık köylüler kütüphaneye gelmeye başlamış Karacaoğlan ile başlayan kitap serüveni Balzac klasiklerini okumakla devam etmiştir. Ama Mustafa Güzelgöz bir şey daha fark eder. Kadınlar kütüphane hiç gelmemektedir. Bunun üzerine düşünmeye başlar ve bir fikir bulur. Kadınları kütüphaneye çekebilmek için haftanın belli günlerini onlar için ayırır. İlgi alanlarına yönelir önce ve dikiş makinesi kullanmaya bilen kadınlar ile ufak bir kurs vermeye başlar. Kursta dikiş, yemek, moda, çocuk bakımı ile ilgili kitaplar da bulunur. Kadınların ilgi alanlarına hitap eden bu konular ile onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışır.
Mustafa Güzelgöz’ün başarıları artık birçok yerde duyulmuştur. Ve kütüphane görevinin yanında on iki kurumda daha yer almaktadır. Bir süre sonra çok fazla kurumda yer alması sebebiyle kütüphane görevini olumsuz kullandığı ve yetersiz kaldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılır. 1972’ye gelindiğinde emekli olmak zorunda kalır. Bunca emek verdiği kütüphane görevini bırakmak zorunda kalmıştır.

Ne acıdır ki sırf halkı kitaplara ulaşabilsin, onlarla tanışsın diye kitapları eşeğinin sırtında köy köy dolaşan Mustafa Güzelgöz görevini yapamadığı gerekçesiyle işinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Neyse ki halkı onu unutmamıştır ve 2005’te hayatını kaybeden Mustafa Güzelgöz’ün anısına onun ve eşeğinin heykelini yaptırarak bu hikayeyi ölümsüzleştirir.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder