Erkek egemen toplumlarda her zaman zor olmuştur kadın olmak.
Bir yazar, öğretmen, avukat, doktor, gazeteci veya başka bir meslek sahibi
olarak kendilerini toplumda kabul ettirmek kolay olmamıştır. Bu nedenle tarihin
ilk kadın avukatları, doktorları, öğretmenleri toplumda ki bu düşüncelerin
kırılma noktası olduğunu söyleyebiliriz. Bunu başaran kadınlardan biri de basın tarihimizde ki ilk kadın gazeteci olan Selma Rıza Feraceli’dir.
Osmanlı’nın son dönemlerinde
2. Abdülhamit rejimine karşı
gelen gruplardan biri de Jön Türkler adlı dönemin meşrutiyetçi ve aydın gençlerinden
oluşan bir gruptu. Bu grubun içinde bulunan gençler biri de Ahmed Rıza’dır.
Selma Rıza, Ahmed Rıza’nın kardeşidir ve bir gün ailesinden gizlice Paris’e
ağabeyinin yanına kaçar. Paris’te yaşadığı on yıl boyunca ağabeyinin eğitimine
birçok katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Genç Osmanlılar kuşağının devamı olan
İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ağabeyi sayesinde tanışan Selma Rıza,
cemiyetin Paris şubesine üye olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilk ve tek kadın üyesi olmuştur.
O dönemlerde Paris’te İttihat ve Terakki’nin yayın organı
olan Meşrevet gazetesi yayımlanmaktaydı. Selma Rıza Feraceli , bu gazetede
yayımlanan yazılarıyla ilk kadın gazeteci ünvanını almış oldu. Gazetenin
kapatılması üzerine ‘sosyal açıdan kadın’ konuyla ilgilendi ve bu konuda uzman
sayıldı.
Gazeteciliğinin yanında güçlü bir edebi dili de vardı. 1892
yılında yayımladığı 'Uhuvvet' adlı romanında kadın erkek eşitliğini şu sözleriyle
anlatır “"İlk yaratılışta insan yokmuş… Evet yeryüzü daha rahattı. (…)
İnsan kendi cinsine de esir!... Dine, şeriata, düzene, âdetlere de esir!...
Esir!.. Her şeye esir!..Bu hal nedir Yarap?!.. Kurtuluş yok mu? (…) Ah uçmak!..
bu esaret zincirinden kurtulmak!… Özgürlük, Özgürlük!..."
1912’de İstanbul’a geri döndü ve ağabeyi Ahmed Rıza’nın
yardımlarıyla Kandilli’de ki Adile Sultan Sarayı’nın Türkiye’deki ilk yatılı
kız lisesi olarak açılmasına yardımcı oldu. Bir kadın, edebiyatçı, gazeteci
olan Selma Rıza, basın tarihimizin ilk kadın gazetecisi olmasına rağmen maalesef
ki hakkında fazla detaylı bir araştırma yoktur. Ve hayatını vatanın
bağımsızlığına adayan Selma Rıza, 1931 Şubat ayında 59 yaşındayken hayatını
kaybetmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder