Aynı
çağda
Pers ve
Medya'da
hüküm süren Ahameniş İmparatorluğu ile büyük bir mücadeleye
girişmiştir. Tomris Hatun barışçıl ama savunmaya önem veren
bir yapıya önem göstermiş, bunu bir zayıflık olarak gören Pers
İmparatoru Büyük Kiros ise
hiç durmadan Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler
Saka
topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey
bulamıyorlardı. Çünkü Sakalar geri çekiliyor ve savaş için
uygun bir mevzi ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa
girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan Büyük Kiros İran'a
geri dönmek zorunda kalıyordu. Bir süre sonra kendisine tabî
olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Tomris Hatun
ile uğraşmayacağını vaad etti.
Kayıp Bilgi
9 Ocak 2017 Pazartesi
Hitler'in İntikamı
Birinci
Dünya Savaşı sonunda yenilen almanlar, savaş sonunda VERSAY
ANTLAŞMASI ile teslim olmuşlardır. Ama almanlar için yenilmek
dışında bazı üzücü olaylar da olmuştur. Bunlardan biri
antlaşmanın imzalama şeklidir.
Versay
Antlaşmasını imzalamak için Fransa'ya giden alman heyeti trenle
seyehat etmektedir. Yolculuğun sonu hüsran olduğu için vagonda
sessiz bir yolculuk geçmekte, kimse konuşmamaktadır. Bu sessiz
yolculuk trenin beklenmedik bir yerde durması ile biraz
hareketlenmiştir. Alman heyeti diğer vagondan gelen sesleri merak
edip, neden kaynaklandığını öğrenmek için bakmak istemiştir.
Gördükleri manzara can sıkıcıdır. Küçük bir fransız birliği
treni basmıştır.
NOSTRADAMUS : Kehanetin Babası
16. yüzyılın Rönesans adamı
Nostradamus; bu güne kadar ki ve daha sonrası için kehanetlerde bulunmuş ,
olağan dışı ve esrarengiz biri olarak tarihe adını yazdırmıştır. Bin kehaneti
içeren 10 ciltlik 'Yüzyıllar' adlı kitabı bugün hala anlaşılmayı ve açıklanmayı
bekliyor. Tarihi bu kadar net görebilen bu esrarengiz adamın ilginç
gerçekleşmiş ve gerçekleşmeyi bekleyen kehanetlerini sizlerle paylaşmak
istiyoruz.
İlk önce hayatına dair kısa bilgilerle
başlıyoruz...
14 Aralık 1503
yılında Fransa’nın güneyinde Saint Remy de Provence kasabasında dünyaya gelen,
Michel de Nostredame, “Nostradamus” adıyla bilinmektedir. Geleceği görme
yeteneği büyük babaları Jehan de Saint Remy ve Pierre de Nostredame tarafından
desteklenen Nostradamus, 1522′de tıp okumaya gittiği Montpellier
Üniversitesi’nden üç yıllık eğitimden sonra mezun olarak başarılı bir doktor
oldu ve bu alanda kendini geliştirdi.
Nostradamus 1556 yılında
kehanetlerini merak eden Kraliçe Catherine de Medici’nin de etkisiyle Kral II.
Henry tarafından saraya çağrıldı. Kralın özel doktoru aynı zamanda sarayın
astroloğu oldu. Dörtlü mısralar halindeki yaklaşık bin kehaneti içeren on
ciltlik “Centuries” adlı eseri, Michel de Nostradamus’un kehanetleri adıyla
yayınladı. 1 Temmuz 1566 yılında, 62 yaşında öldü.
Etiketler:
Dünya Tarihi,
Kahin,
Kehanet,
Nostradamus
8 Ocak 2017 Pazar
Unutulan Bir Mucit ve Görçek
Adını çok fazla duymadığımız bir mucidin hikayesidir bu.
Tabi ‘Görçek’ten bahsedeceksek Sunay Akın’ı anmadan edemeyiz. Sunay Akın’ın
Görçek gösterisini duyanlarınız vardır. İşte orada bahsedilir bu hikayenin
kahramanından ve görçekten. Peki görçek diyoruz da nedir bu görçek? Oraya da
geleceğiz ancak biraz daha sabır rica ediyorum sizden... Bende bu hikayeyi
Sunay Akın’dan öğrendiğim için hikayeye sevgili Akın’ın bir sözüyle başlamak
istiyorum.
"Hafızasını kaybeden milletler yok olmaya
mahkumdur.." diyor Sunay Akın. Adını çok az duyduğumuz ve anılarını
yaşatmadığımız birçok kahraman, biliminsanı, sanatkar olduğunu düşünürsek pekte haksız
sayılmaz doğrusu. Bizi yok edenin bu olmaması ve tüm bu başarılı insanların
yeni umutlara vesile olması dileğiyle diyor ve izninizle hikayeye giriş yapmak
istiyorum.
Unutulan bir mucit demiştik başlıkta önce ondan bahsedeyim
biraz. Mucidimizin adı Emrullah Ali Yıldız’dır. Emrullah Ali cumhuriyetin ilk
pilotlarındandır.
26 Aralık 2016 Pazartesi
Türkiye'nin İlk Kadın Avukatı Lokantada
Süreyya Ağaoğlu Türkiye’nin ilk kadın avukatıdır. 1948’de
Berlin, Milletlerarası Hukukçular Komisyonu üyesi olmuştur, Hür Fikirleri Yayma
Derneği, Türk-Amerikan Üniversiteler Derneği ve Süreyya Ağaoğlu Çocuk Dostları
Derneği’nin de kurucusudur. Gelelim bu başarılı kadının hikayesine.
1903’te Azerbeycan’da doğan Süreyya, ünlü düşünür ve siyasetçi Ahmet Ağaoğlu’nun
kızıdır. Lise yıllarında koyar avukat olmayı kafasına fakat bu o kadar kolay
olmayacaktır.
Liseyi bitirip Hukuk fakültesine başvuru yapmak ister ancak
o dönemlerde kız öğrenci olmadığı için üniversitenin rektörü olan Haldun Taner’in
babası Selahattin Bey’e başvurur. Odaya girip istediğini söylediğinde önce alay
konusu olur fakat peşini bırakmaz ve kendisi gibi avukat olmak isteyen üç
arkadaşını daha götürünce fakültenin kapıları açılır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)