Aynı
çağda
Pers ve
Medya'da
hüküm süren Ahameniş İmparatorluğu ile büyük bir mücadeleye
girişmiştir. Tomris Hatun barışçıl ama savunmaya önem veren
bir yapıya önem göstermiş, bunu bir zayıflık olarak gören Pers
İmparatoru Büyük Kiros ise
hiç durmadan Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler
Saka
topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey
bulamıyorlardı. Çünkü Sakalar geri çekiliyor ve savaş için
uygun bir mevzi ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa
girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan Büyük Kiros İran'a
geri dönmek zorunda kalıyordu. Bir süre sonra kendisine tabî
olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Tomris Hatun
ile uğraşmayacağını vaad etti.
Tomris Hatun bunun bir oyun olduğunu biliyordu ve teklifi reddetti.
Tomris Hatun bunun bir oyun olduğunu biliyordu ve teklifi reddetti.
Buna
kızan Büyük Kiros büyük bir ordu toplayarak tekrar Saka
topraklarına girdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce
köpek de vardı. Tomris Hatun artık kaçmanın yarar
sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçip Büyük Kiros'un
ordusunu beklemeye başlar. İki ordu aralarında birkaç kilometre
kalacak bir biçimde mevzilenir. Güneş battığı için savaşa
tutuşmazlar ancak gece Büyük Kiros bir hile düşünmüş ve iki
ordunun arasında bir çadır kurdurmuştur ve içinde güzel kızlar
ve yiyecekler ve şarap bulunan çadıra ansızın saldırı
düzenleyen Tomris Hatun'un oğlu ve beraberindeki kuvvetler,
içerideki birkaç Pers'i öldürüp eğlenceye dalmışlardır.
Ancak birkaç saat sonra bir baskın düzenleyen Pers kuvvetleri
çadırı basıp Tomris Hatun'un oğlu da olmak üzere içerideki
Sakaları öldürürler. Tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne
üzülür. Yemin ederek şöyle söyler: Kana susamış
Kirus! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın
şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla
doyuracağım!
Ertesi
gün yapılan savaşı Sakalar kazanır. Ok atmakta usta olan ve
savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan Sakalar, savaş
köpeklerine rağmen Persleri bozguna uğratır. Ölenler arasında
Pers kralı Büyük Kiros da vardır.
Tomris
Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kesik başını kan dolu
bir tulumun içine atar. Tomris Hatun, Büyük Kiros'un kafasını
kan dolu bir fıçıya atarak "Hayatında kan içmeye
doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!" der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder